Cumhuriyet Yönetimini Meşrutiyet Yönetiminden Ayıran En Önemli Özelliği Nedir

Meşrutiyet yönetiminde halkın seçtiği temsilciler kendilerini temsil ederken, devletin yönetimi hanedana bağlı olarak yönetilirdi. Padişahın temsilciler üzerinde etkisi büyük olduğundan o kadar yüksek olmadığını göstermiştir. Halkın temsilcileri bir noktada gösteriş olarak temsili görev üstlenirken tam anlamıyla temsil edemezler. Meşrutiyette egemenlik kayıtsız şartsız milletin olmadığı gibi demokrasinin izlerine rastlanmaz. Egemenliğin küçük bir kısmı milletin olurken asıl söz sahibi padişah ve hanedan üyeleridir.

Cumhuriyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız tam anlamıyla milletin olmaktadır. Halkın seçtiği kişiler tarafından yönetilmesi, egemenliğin halka ait olmasıdır. Halk seçtiği temsilcilerle egemenliğini kurar ve yönetir.

Türkiye tarihi boyunca padişahlar tarafından yönetilmiş ta ki son yüzyılda meşrutiyet dönemine geçiş yapıldıktan sonra Cumhuriyet’in ilan edilmesine kadar. 23 Nisan 1920 tarihinden itibaren Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğu vurgusu yapılmıştır. Türk milletine tanınan seçme ve seçilme hakkı sayesinde kendisini yönetecek olan insanları seçmişlerdir.

Meşrutiyet döneminde halkın temsilcilerinin yönetimde tam anlamıyla söz sahibi olmamaları, Cumhuriyet döneminde kayıtsız şartsız egemenliğin milletin olarak ikisini birbirinden ayıran en önemli özellik olmaktadır.