Atatürk’ün Teknoloji ve Tasarıma Verdiği Önem

Cumhuriyet’in kurulması ile ülkenin içinde bulunduğu teknoloji ve tasarım alanında dünya ülkelerine ulaşabilmesi için çalışmalara büyük destek sağlamıştır. Hayatın her alanında yeniliklerin olması gerekliliğine olan inancı sayesinde Sanayide, eğitimde, toplumsal ve siyasal alanda, ekonomide, yaptığı yenilikler ile ülkemizi ileri ülkelerle eşit seviyeye getirmeyi başarmıştır.

Atatürk’ün yapmış olduğu devrimler bilimsel çalışmalar sonucunda gerçekleştirilmiştir. Bu sayede Çağdaş ve modern bir ülke olarak dünya ülkeleri arasında yer almamızı sağlamıştır.

Atatürk’çülüğün temelini ilim ve teknik esaslar oluşturmaktadır. Ülkemizin kalkınmasının bilim ve teknolojiden geçtiğini bilen Atatürk Büyük nutkunda bile bunu dile getirmiştir.

Yeni kurulan Türkiye’de araştırma enstitüleri oluşturulması gerektiğini düşünerek faaliyetlere hız kazandıran Atatürk Ankara‘da 1921 yılında Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü, 1924 yılında Adana Bölge Pamuk Araştırma Enstitüsü, 1924 yılında Rize Çay Araştırma Enstitüsü, 1926 yılında Eskişehir Tarımsal Araştırma Enstitüsü, 1929 yılında Ankara Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü, 1935 yılında ise Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (MTA) ile İstatistik Umum Müdürlüğünü hayata geçirmiştir.

Atatürk “Hayatta En Hakiki Mürşit ilimdir” Sözü ile de ilim ve teknolojiye verdiği büyük önemi vurgulamıştır.